Ukrayna’da İşgal Altında Engellenen Bireyler
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin üzerinden bir aya yakın bir süre geçti. Her gün sıcak gelişmeler olurken ateşkes görüşmeleri de gündemde. Devam eden bu süreçte insan hakları bağlamında çok sayıda olumsuz durum ile karşılaştık. Farklı dezavantajlı grupların kriz anlarından daha yoğun etkilendiğini de ne yazık ki biliyoruz. Biz de bu yazımızda Ukrayna’da yaşayan engellenen bireylerin mevcut durumuna ve yapılan çalışmalara değinmeye çalışacağız.
Pek çok uluslararası engelli örgütü işgalin ilk haftasında açıklamalar yayımladı. International Disability Alliance’ın durum değerlendirmesinde sığınakların erişilebilirliği geniş yer buldu. Ukrayna’da yaşayan 3 milyona yakın engellenen bireyin güvenli alanlara erişemediği ve evlerinde hapis kaldıkları belirtildi. Tahliye planlarının erişilebilir olmaması, metro istasyonu veya sığınakların erişilebilir bir şekilde tasarlanmaması, acil durum bilgilendirmelerinin körlük veya sağırlık gibi duyu farklılığı olan bireylerin algılayabileceği şekilde yapılmaması değinilen bazı noktalardı. Ayrıca, bilişsel farklılığı bulunan bireylere yönelik önyargının kriz anlarında daha da yoğunlaştığının ve çeşitli istismar durumlarının yaşanabildiğinin altı çizildi. Bombardımanlar sırasında evlerinden ayrılamayan engellenen bireylerle ilgili haberler basına da yansıdı.
10 Mart’ta European Disability Forum, Inclusion Europe ve European Association of Service Providers for Persons with Disabilities tarafından düzenlenen basın toplantısında Ukrayna’daki mevcut durum konuşuldu. Konuşmacılar sığınaklarda suya ve gıdaya erişimde yaşanan sorunlara, bombardımanlar sebebiyle duyusal farklılığı olan bireylerin tetiklenmesine, rehabilitasyon merkezlerinin kapanmasının ve ilaç tedarikinin durmasının yol açtığı zorluklara değindi. 118 engelli örgütünün profesyonel çalışmalarını durdurarak gönüllü destek vermeye çalıştığı belirtildi. Ayrıca, engellenen kadınların, çocukların ve yaş almış bireylerin daha zor durumda olduğu da hatırlatıldı. Komşu ülkelere gidebilen engellenen bireylerin sınır kapılarındaki yoğunluk ve erişilebilir insani yardım olanaklarındaki eksiklikler nedeniyle destek alamadıkları da vurgulandı.
European Disability Forum krizin etkilerinin hafifletilmesi için yayımladığı belgede Avrupa ülkelerini engellenen bireylere yerinde insani yardım ulaştırılmasını desteklemeye, fon mekanizmaları üretmeye, engellenen göçmenler için erişilebilirlik çözümleri üretmeye, yerel engelli örgütleriyle çalışmaya, medikal ihtiyaçları karşılamaya ve savaş sonrası ihtiyaçlara yönelik destekler sunmaya davet etti. International Disability Alliance ise metabolik farklılığı olan bireylerin beslenmede yaşadığı zorluklara değinerek Unilever ve Nestle’yi desteğe çağırdı.
Inclusion Europe; kişisel asistanlıktan ilaca, gıdadan güvenli alanlara transfere kadar birçok temel alanda kullanılmak üzere bir bağış kampanyası başlattı. Şu ana kadar yerel engelli örgütleri aracılığıyla 350 zihinsel farklılığı bulunan bireye ve ailesine destek sunulabilirken Ukrayna’da 14 bine yakın aile olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, zihinsel farklılığı bulunan bireylere ve ailelerine yönelik motivasyon ve destek amaçlı video mesajlar da Inclusion Europe aracılığıyla gönderilebiliyor.
Autism Europe da Ukrayna’daki otistik topluluğunun doğru bilgiye erişimi ve destek mekanizmalarının paylaşımı için bir Facebook sayfası oluşturdu. Ayrıca, otistiklerin travma ve stres ile baş etmelerini kolaylaştıracak çevrimiçi aktiviteler düzenlemek için yerel dilleri konuşan gönüllü arayışları bulunuyor. Otizm ile ilgili farkındalık yaratmak, Ukrayna’daki otistikler ve aileleri için toplumu harekete geçirmek ve karmaşık bilgilerin basit dille anlatılabilmesini sağlamak için ise destek arayışları sürüyor.
European Network of Independent Living web sayfasında başka yardım mekanizmalarının bilgilerine de ulaşılabiliyor. Uluslararası engelli örgütleri hem söylem hem de eylem olarak destek sunmaya gayret gösteriyor olsa da işgal sonrası dönemde de travmaların atlatılabilmesi ve göçmen engellenen bireylerin desteklenmesi için eylemlerin devam etmesi gerekiyor. Umarız ki en kısa zamanda barış sağlanır.