Skip to main content

Avrupa Erişilebilir Şehir Ödülleri Kazananı

Lüksemburg

Avrupa Komisyonu tarafından 12 yıldan beri her sene verilen Access City Award ile daha erişilebilir olmak için çalışan Avrupa şehirleri ödüllendiriliyor ve çabaları görünür kılınıyor. 50 binden fazla nüfuslu her Avrupa şehrinin başvurusuna açık olan ödülün bu seneki kazananları ise 3 Aralık’ta özel bir seremoni ile açıklandı.

Lüksemburg kentinin birincilik ödülü aldığı törende Helsinki ikinci, Barselona ise üçüncü oldu. Leuven dijital mecralarda erişilebilirlik, Palma da turizm erişilebilirliği konusunda attıkları adımlar sayesinde mansiyon ödülü aldı. Biz ise bu yazımızda birincilik ödülü alan Lüksemburg’daki yenilikçi erişilebilirlik uygulamalarına değinerek öneriler çıkarmaya çalışacağız.

Ulaşım ve Hareketlilik

Herkes için tasarım prensipleri ile tasarlanan şehirde, bağımsız hareketi destekleyen pek çok uygulama mevcut. Özellikle toplu ulaşım konusunda rampa ile sesli ve görsel anons sistemleri bulunan otobüslerin yanı sıra durakların erişilebilirliği için çözümler de düşünülmüş. iBeaconlar ile donatılmış duraklar sayesinde beklenen otobüsün gelmesine yakın bildirim almak mümkün. Bu sayede kör bireyler de gelen otobüsleri telefonları ile takip edebiliyor.

Dijital araçların kullanımına bir örnek de EureWelcome uygulaması. Uygulamada istasyonların ve sosyal alanların erişilebilirliğine dair bilgiler ve yönlendirmeler yer alıyor. Şehirde destek mekanizmaları da oldukça sık karşımıza çıkıyor. Call-a-Bus ve Adapto hizmetleri ile belli kriterleri sağlayan engellenen bireyler için talep ettikleri konumdan istedikleri yere ücretsiz ulaşım desteği sunuluyor. Destek mekanizmaları kapsamında önceden haber vermek kaydıyla istasyonlarda asistan desteği almak da mümkün.

Turizm

Şehrin fiziksel erişilebilirliği ile ilgili genelde olumlu yorumlar yapılmış olsa da tarihi alanlardaki kaldırımların erişilebilirliği konusunda eleştiriler de mevcut. Yine de bu turistik alanların gezilebilmesi için bazı çalışmalar da yapıldı.

Hem EureWelcome uygulamasında hem de engellenen bireylerin bloglarında erişilebilir rotalara dair bilgilere ulaşılabiliyor. UNESCO ile ortak yapılan bir proje kapsamında da işaret dili seçeneği olan tekerlekli sandalye kullanıcıları için erişilebilir bir rotayı takip eden turlar hazırlandı. Basit dilli rehberler ile ise farklı bilişsel yetkinlikleri olan bireylere yönelik içerikler üretildi. Kör bireyler için oldukça işlevli olan sesli turları içeren bir mobil uygulama tasarlanarak dijital çözümlerden de faydalanıldı.

Kamu Hizmetleri

Dijital çözümlere oldukça önem veren Lüksemburg, kamu web sayfalarının ve mobil uygulamalarının erişilebilirliği için bir taahhüt yayımladı. Bu kapsamda kamu web sayfalarının ve mobil uygulamalarının erişilebilirliğini periyodik aralıklarla denetleyen ve Avrupa Komisyonu’na raporlayan bir birim kuruldu. Birim aynı zamanda dijital erişilebilirlik konusunda farkındalık yaratmaktan da sorumlu.

Kamu hizmetlerinin kapsayıcılığı konusunda yapılan en ilgi çekici çalışmalardan biri de meclis kararlarının işaret dili ve transkripsiyon ile erişilebilir bir şekilde sunulması. Engellenen bireylerin kente katılımını sadece çalıştaylar düzenlemekten öteye geçiren bu erişilebilirlik uygulaması sayesinde hem kent aidiyeti artıyor hem de gerçek anlamda bir katılım sağlanabiliyor. Hâliyle alınan kararlar da daha kapsayıcı olabiliyor.

Kaldırımların düz yapısı, yollardaki kılavuz izler, sesli trafik ışıkları gibi Türkiye’de de yer yer karşılaşabildiğimiz erişilebilirlik düzenlemelerinden ziyade daha yenilikçi ve ufkumuzu açabilecek düzenlemelere değinmeye çalıştık. Bu noktada bazı öğretiler çıkarmak gerekirse şöyle özetleyebiliriz:

Dijital çözümleri daha sık ve etkili kullanmak, destek mekanizmalarının sistematikliğini sağlamak, erişilebilirlik hakkında bilgiler içeren platformlar oluşturmak, kamu hizmetlerinin erişilebilirliğini sağlamak ve denetlemek, “gerçekten” katılımcılığı sağlamak.